yelkenli ile 3 tane okyanus geçmek gibidir.okulda sayılı insan vardır öyle.dikkat edin onlara.karşısına geçer şizofrenik deneme yazıları yazarsınız o kadar güzel güzel dinlerki sizi ancak 6 ay sonra bir gece uykunuz bölünür de öyle anlarsınız tedaviye muhtaç olduğunuzu.(bkz:çözdüm seni kamil)
bu durumu bende yasadım, yavas yavas akli dengemi kaybettiğimi anladığım zaman hemen yurttan kaçtığım hede.
yalnızca bir senede bile insandan cok şeyler alıp götüren,insana kendi müzik zevkini kendi hobilerini kaybettiren,başkalarının yapmayı sevdigi şeyleri çekmek zorunda kaldıran,gecenin 3 ünde 5 inde her an bi gürültüyle uykunuzun bölünebileceği,ayrıca yurt yönetimi eve cıkmaya karar verdiğinizi ögrendiği andan itibaren size manevi kaybettirdikleri yetmezmiş gibi bir de maddi bir külfet yükledikleri,kırıp dökmediğniz şeyleri de size ödettirdikleri,kalanın hayatını karartan psikolojisini bozan sömürü yuvaları..(bkz:6.yurt müdiresi ayşe hanım)
sabır taşı misali derler ya işte bu o lafın canlı örneğidir..muhtemelen 3. yılın sonunda potansiyel bir katil olarak sokaklarda gezmeye başlanmıştır
aaa benim lan bu
cinnet getirmeyle sonlanır..
kötü tecrübe...hatta denenmemesi gereken bir şey...yapmayın...
2yıl yaşamışta olsam güzeldi be dediğim ama yurt müdüreleriyle anlaşamadığım her çeşit insanın koloni halinde yaşadığı her öğrencinin mutlaka yaşamasını istediğim duygudur.
5 sene yaşamaktan iyi diyebileceğim bir eylemdir.
kız arkadaşınla beraber 3 sene uyuyamamak, 3 sene boyunca elektrik ve su parası ödememek demektir.