agit – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
okan bayülgenin yazdığı ve söylediği şiir.

oğlum;

sana bu mektubu bizim cehennemden yazıyorum

bir yaşıma daha gireceğim neredeyse

tabii bundan haberin yok senin

kronometreye erken bastığın için

beni hep yakışıklı hatırlayacaksın

bizi bırakıp gittiğin yerde

eski güzel günleri düşünüp hayıflanacaksın

ama dur!

sen hatırlıyor musun beni?

peki sen herhangi bir şeyi hatırlıyor musun?

ben yirmiydim tanıştığımızda

sen beni en son otuzbeşimde gördün istanbul'da

sonra sen kaş'ta öldün

o akşam aynı anda geldik antalya'ya

sen beni görmedin, ben sana bakıyorken

ben sana öyle dikkatli baktım ki oğlum ayrılırken

sen iyi ki görmedin beni

yoksa gözgöze gelir gülerdik eskisi gibi

olmadık bir yerde gülerdik ya hani?

öyle olurdu yine

gözlerimizi kaçırırdık ciddiyeti bozmamak için

hani sahnede olduğu gibi.

sen ağlarken bakamazdım sana

sinirimi bozardın, gülerdim

çünkü sen her boktan şikayet ederdin oğlum

öyle çok şikayet ederdin ki

sonunda sıkılır gülerdim

sonra sen de sıkılırdın kendinden

başkası gibi olmak isterdin

mutlu olan bir başkası gibi

dert etmeyen biri

hani, benim gibi biri

birşey diyeyim mi sana oğlum?

şimdi dönsen buralara

ne gidilecek bir yol

ne uğruna ölünecek bir kadın

herneyse

ama kadınları çok dert ederdin sen

ama onlar seni severdi oğlum

ama sen çok ağlardın onlar için

sevemezdin kendini bir türlü

onlar seni çok sevse de

senin gibi olmak istemezdim o zaman

daha çok sevin beni!

daha çok gülün bana!

beni daha çok isteyin!

daha çok!

ama seni en çok ben...

birşey diyeyim mi sana oğlum?

şimdi dönsen buralara

ne gidilecek bir yol

ne uğruna ölünecek bir kadın

ne de sabaha kadar konuşarak sana vaadettiklerim

kandırdım seni oğlum

parayı dert etme diye

yok öyle birşey, başarısızlık diye

illa da başkası olmaya çalışma salak gibi

bir kadın için ölme diye

kandırdım

artık umrunda değil mi bunlar?

artık bozulmuyor musun bu işlere?

aşkın da bir önemi kalmadı mı yoksa?

o kadın için ölmez misin bir daha?

ne var, bir kere daha ölsen?

değmez mi o kadın buna?

hani, hani değerdi?

çıplak ayaklarıyla yürürken mezarının üstünde

keyiflenmeyecek misin toprağın beş karış altında?

öyle de oldu zaten, vasiyet ettiğin gibi

çıplak ayaklı kıza

bıraktın değil mi oğlum?

bıraktın, gittin

peki!

ama ben buradayım hala

ben devam ediyorum

peki sen bakıyor musun bana oradan?

gülüyor musun bana?

sanıyor musun ben aynı şarkıyı söylüyorum?

beni daha çok sevin!

bana daha çok gülün!

daha da çok isteyin beni!

beni daha çok özleyin!

ama seni...

seni en çok ben, ben!

hayır ben çok değiştim oğlum

bir başkası değilim artık

vazgeçtim maymunların dünyasından

bıraktım alkışları, istemiyorum kahkahaları

istemiyorum bir aptal gibi yaşlanmak

işte belki de bu yüzden

seni en çok ben...

en çok ben özlüyorum!

benim ölü arkadaşım!...