feminizm – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
avrupa da engizisyon tarafından verilen cezalar,avrupalı kadınlara pek çok hakkın erkekleden çok sonra verilmesi gibi sebeplerle başlamış tüm ülkelere ithal edilmiş akımdır.günümüzde fazlasıyla yozlaşmıştır.avrupa feministleri kadınının seks objesine dönüştürülmesini,modern sanayi toplumunun tüketici bir nesneye dönüştürmesini,porno yayınları,çocukların ellerinden alınıp kreşlere kapatılmasını,modern tıbbın doğum işlerine çok fazla karışmasını eleştirirken;bizdeki sözde feminisler,geleneksel ailenin çözülmesini,evinden kopmasını,kadının geleneksel rolünü ve kimliğini kapitalizm in gelişmesi yönünde değişmesini,dünyadaki demografik denge batı aleyhine bozulmasın diye çocuk doğurmamasını,erkekle çatışma,çelişme ve rekabete girmesini,kadınların sosyal hayata adaptasyonu başlığı altında özgürlük kavramı bahane edilerek bir objeye dönüşmesini sağlamak için militan bir muhalefet yürütmektedirler.bugün hem feminist hem özgürüm hem çalışırım hem sevişirim modeli bir sex and the city kadını modelidir.o model de tam olarak kadının varlığını tüketen,objeleştiren,geyşalaştıran modeldir.
feminizmi halen erkek düşmalığı ya da kadınları yücelten; erkekleri aşağılamaya çalışan bir akım olarak görenler kaldı mı(?) hala bilemiyorum ama… ki bazı radikal dar feminist akımlar bu yönde işlemekte evet ama feminist felsefenin çıkış noktası ve özü bu nitelikte değildir.

şöyle ki dalga dalga feminizmin nüveleri aydınlanma döneminde kadının eğitimi hakkını savunan lady mary wortley montagu ve marquis de condorcet ile evrilmiş ve 18. yüzyılda mary wolstonecraft’ın kadınların toplumsal hakları üzerine yazdığı bir kitabında (a vindication of the rights of woman/kadın haklarının müdafaası (1792)) “.. artık kadınların yaşam şekillerinde bir devrim gerçekleştirilmesinin zamanı geldi. kadınlara yitirdikleri onurlarını yeniden vermek ve insan soyunun bir parçası olarak dünyanın dönüştürülmesine katkıda bulunmalarını sağlamak için geç bile kalındı. kadın ve erkek arasında, cinsel arzulama dışında hiçbir fark kalmayıncaya kadar mücadele!..” den bahsetmesiyle fişeklenmiştir.

kısaca özetlersek; 1. dalga feminizmi oy, eğitim ve mülkiyet hakkı ekseninde mutlak eşitliğin mücadelesine; 2. dalga feminizm cinsellik ve doğurganlığı birbirinden ayırma savaşımındayken sex (doğumla birlikte gelen cinsiyet) ve gender (doğduktan sonra aile ve toplumun etkisiyle/baskısıyla biçimlenen cinsiyet) kavramlarını ortaya atmalarının yanı sıra ırk, cinsel yönelim ve ekonomik sınıf farklılıklarını mücadelelerinden soyutlamış ve mutlak eşitliğe vurgu yapmışlardır. onlar için kilit sözcük gender denen toplumsal cinsiyet rollerinin kadın üzerindeki baskısı ve bunun külliyen yıkılması gerektiğiydi. 3. dalga feminizmi ise kadın kimliğiyle kendine yön verirken 2. dalga feminizmin yadsıdığı farklılıkları (u: biyolojik olsun, kapitalist ya da patriyarkal çelişkilerden dolayı oluşan ayrımlar olsun) görmek, kabul etmek ve bunların üzerinden siyaset yapmanın gerekliliğini savunmuştur.

ayrıca bu dalgaların içlerinden süzülüp ayrışan ve kendini bulan eşitlikçi(eşitlikçi feminizm, bireyci feminizm/liberal feminizm), ayrımcı/segregationalist(lezbiyen feminizm), cinsiyet merkezli/gynocentric (kültürel feminizm, cinsiyet feminizmi, pop feminizm), ayrılıkçı/seperatist feminizm (afrikan-amerikan, siyah feminizm); ve baskının ataerkillikten(anarko-feminizm, radikal feminizm, fransız feminizm, radikal feminizm) ya da kapitalizmden kaynaklandığını(marksist feminizm, sosyalist feminizm) savunan feminist akımlar da vardır ki daha uzar gider bu ekofeminizm, ruhsal feminizm, maddi feminizm, postmodern feminizm, varoluşçu feminizm, pro-seks feminizm, post-kolonyal(sömürge sonrası) feminizm, amazon feminizm, islamcı feminizm diye ama sustum.. şimdilik..
avrupa da engizisyon tarafından verilen cezalar,avrupalı kadınlara pek çok hakkın erkekleden çok sonra verilmesi gibi sebeplerle başlamış tüm ülkelere ithal edilmiş akımdır.günümüzde fazlasıyla yozlaşmıştır.

avrupa feministleri kadınının seks objesine dönüştürülmesini,modern sanayi toplumunun tüketici bir nesneye dönüştürmesini,porno yayınları,çocukların ellerinden alınıp kreşlere kapatılmasını,modern tıbbın doğum işlerine çok fazla karışmasını eleştirirken;bizdeki sözde feminisler,geleneksel ailenin çözülmesini,evinden kopmasını,kadının geleneksel rolünü ve kimliğini kapitalizm in gelişmesi yönünde değişmesini,dünyadaki demografik denge batı aleyhine bozulmasın diye çocuk doğurmamasını,erkekle çatışma,çelişme ve rekabete girmesini,kadınların sosyal hayata adaptasyonu başlığı altında özgürlük kavramı bahane edilerek bir objeye dönüşmesini sağlamak için militan bir muhalefet yürütmektedirler.

bugün hem feminist hem özgürüm hem çalışırım hem sevişirim modeli bir sex and the city kadını modelidir.o model de tam olarak kadının varlığını tüketen,objeleştiren,geyşalaştıran modeldir.