taraf olmak

birinden yana olmak, birinin görüş ve düşüncesini desteklemek (u: tdk)

örnek olarak

(alinti: meclis'te bulunan 411 milletvekilinin evet oyuyla gerçekleştirilen anayasa değişikliğine karşı önceki gün Çağdaş yaşamı destekleme derneği ve cumhuriyet kadınları derneği tarafından ankara'da bir miting gerçekleştirilmişti.

ciddi bir kalabalık olmasa da demokrasi açısından güzel bir miting olduğunu düşünüyorum. sadece o miting için değil, şiddet içermeyen, şiddete ve darbeye davetiye çıkarmayan her miting saygı görmeyi hak ediyor. ınsanların düşüncelerini şiddet kullanmadan ifade edebilmesi, yapılanları eleştirebilmesi, demokrasinin yerleşebilmesi açısından çok önemli bir davranış. mitingde atatürk ile lenin'i aynı karede gösteren posterlerini taşınması benim için büyük bir skandal olsa da anlaşılabilir bir şey. bunda hiçbir problem yok. ancak aynı mitinge yargıçlar ve savcılar birliği -yarsav- başkanı Ömer faruk eminağaoğlu ile yönetim kurulu üyelerinin de katılması ise adalet adına dehşet verici. adalet dağıtması gereken bir kurumda vazife gören, hâkim ve savcılar, Çağdaş yaşamı destekleme derneği'nin anayasa değişikliğine karşı düzenledikleri mitinginde nasıl yer alır, anlaşılır gibi değil. söz konusu hâkim ve savcıların hakkaniyetle adalet dağıtacağına, taraf olmayacağına kim garanti verebilir? ıhsas-ı rey yapmış bir hâkimin ya da savcının tarafsızlığını koruyacağına kim inanır? devlet dairelerinde başörtülü çalışmasının sakıncaları sayılırken bunların taraf olduklarını beyan etmiş olacaklarını dolayısıyla adil davranamayacaklarını savunanlar, yarsav yöneticileri hakkında ne düşünüyorlar merak ediyorum. yoksa 'burası türkiye' deyip geçerler mi? )

(bkz:citikaplumbaa)

bertaraf olmayı engeller. ve usta bir gazetenin de belirttiği gibi:

(bkz:düşünmek taraf olmaktır)

taraf olmak ister istemez taraf tar yaratır. ve bu da yine ister istemez kesin ve kati çizgiler oluşturur taraf olunan görüş ya da şey in etrafında. ne girebilirsin içine, ne çıkabilirsin. sıkışıp kalırsın. sürekli, yerli yersiz tekrar etmeye başlarsın savunduğunu bir vakit sonra. sıkışıp kalırsın işte o kalın, sert çizgiler arasında. diğer taraf sana karşıdır, sen o taraf a karşısındır. öbür taraf her iki taraf a da karşıdır. e sonuç? nereye kadar? orta yol yoktur. vardır aslında ama bulunamaz. bulunur aslında ama bulan, taraf olduğu taraf ça dışlanır, hain sayılır. o taraf tan kabul edilmez artık. çünkü aşındırmaya çalışmıştır o kalın ve sert çizgileri.

yani, diyorum ki taraf olunacaksa illa, en azından körü körüne taraftar olunmasın dır.

insanı bir oluşumdur insanın içinde.her insan taraftır ve her taraf en az başbakan recep tayyip erdoğan gibi,varsa sorumluluk kapısında taraf gömleğini cıkartır.

edit:yazar burda bir ironi yapmaktadır ama odası duman altı oldugundan kafasını toplayamamaktadır.

düşünmektir. (u: said by newspaper of taraf) (u: swh)

(bkz:tarafsızlık)