türk mutfağının köklü ve zengin olması, ayrıca "her evde en az üç çeşit yemek" geleneği(u: dahası, hamur işleri vs), ister istemez boğaza düşkünlüğü hatta pisboğazlığı beraberinde getiriyor. bakın ecnebilere! toplaştıkları noel, paskalya, şükran günü vs. dışında (u: onların tabiriyle barbekü dışında) hangi gün doğru düzgün sıcak yemek iniyor boğazlarından midelerine. aslında türk insanının boğazına düşkünlüğü çok yemesinden öte çeşit çeşit yemek istemesinden. başka bir şeyden değil bence.
gomşu restaurant denen mekanda 1,5 adana dürüm alarak (bkz:two-hand sword) hiç ısırmadan yılan misali ufak dudak haraketleriyle.. yiiilan yiiillaaan tezahüratları eşliğiyle yemeye çalışmak...
(bkz:yaşanmış bir öyküden alınmıştır)