butun arkadaslarinin evlenmis ya da evleniyor olmasi – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
'o kadar büyüdük ya da küçüldük mü yahu!' ve 'hey gidi dünya be hey!' dedirten durumdur. davetiyelerin pıt pıt dökülmesi ya da facebookta hasan ile hüseyin evleniyor temalı grupların açılmasıyla evliliğin e'sini bile düşünmeyen, beraber yaşar gideriz, gittiği yere kadar diye düşünen bi' insana dahi 'ne film dönüyor lan burda!' dedirten olaydır. isteniyorsa evlenilir tabi, ama çok erken hamleler yapılıyor gibime geliyor. ve arkadaşlarla sahip olunan bir ortak yön daha böylelikle siliniyor.
insanı hüzne garkeden, b..tan bi durumdur. arkadaşların evleniyordur; oysa sen hayatta yapayalnızsındır. ha bi tek kedin smoky vardır yanında.. o mart ayında çiftleşmeye gider, sen yine yalnızsındır.. düzensiz yapılan cinsel ilişkilerden hastalık kapman yüksek olup, şayet kadın isen: düzensiz regl dönemleri yaşarsın nedenli nedensiz..

şimdiye dek karşına çıkan kısmetleri, eşek gibi tepmişsindir.. arkadaşların evlenip çoluğa çocuğa karışırlar, sen ise dünyaya kazık çakmaya uğraşırsın..

bak ağlıycam şimdi.
insanı intihara bile sürükleyecek olan bir durumdur...her an yanınızda olan,beraber okuldan kaçtığınız,ilk sigarayı beraber içtiğiniz tipler,sanki iyi bir haltmış gibi sizi bırakır,unutur,bütün ilgisini o sonradan gelen,geçen yılların paylaşılmışlıklardan bi haber olan o adama verir...sizi p.ç gibi ortada bırakır,bu da yetmez ''aşklarının meyvesi''ni dünyaya getirirler...bundan sonra yapılacak tek şey,aşkınızın meyvesinin de yiyeyim sizi de,diyip çekip gitmektir başka diyarlara...
siz kabul etmek istemeseniz de büyüdüğünüzün, toplum normlarına göre evlenilecek yaşa geldiğinizin göstergesidir. büyümenizin evlenmeniz gerektiğiyle ilgisi yoktur, sadece yaşıtlarınızın böyle bir kararı alabilmesine şahit olmak bile yeterlidir.

evlilik konularına eskiden beri uzak olan biri olarak, yakın arkadaşlarımın nişanlarında, düğünlerinde hep bir hüzün kaplıyor içimi, sanki bir şeylere veda ediyorum, yeni bir çağ başlıyor. o kişinin hayatı eşi oluyor çünkü artık, bir olgunluk geliyor üstlerine başına, beraber yaptığınız bütün çılgınlıklar rafa kaldırılıyor, siz de nasıl konuşmanız nasıl davranmanız gerektiğini kestiremiyorsunuz bundan sonra. bir de evlenip ailesiyle, yakınlarıyla neredeyse bütün ilişkisini keserek uzaklara gidenler var. insanın bir ilişki uğruna kendinden nasıl bu kadar uzaklaşabileceğini aklım almıyor.

evlenerek sizin de hayatınızı değiştiriyorlar aslında..

ama bunun güzel örnekleri de var, genç yaşta evlenmiş, gayet eğlenceli, evliliğin tanımını benim için kökünden değiştirmiş insanlar var. ve onların yaşadığı hayat çok çekici gelebiliyor bazen, çalışıyorlar, öğrenciliklerini de sürdürüyorlar, gençliklerinin tadını çıkarıyorlar ve mutlular.

bütün arkadaşlarınızın evlenmiş ya da evleniyor olması bazen keyifli bazen hüzünlü olabilir. bazen kızıp 'gerizekalı bu, hayatını mahvediyor' da diyebilirsiniz, ki çoğunlukla bunu dersiniz.
yaz aylarında -genelde düğünler yaz aylarında yapılır- ocağınıza incir ağacı diken durumdur. her hafta başka bir düğüne gitmenizi, dolayısıyla arkadaşlar için çeyrek altına, yakın arkadaşlar için samimiyete göre yarım, tam, cumhuriyet altınına kadar giden, bir kuyumcuyla dost hayatı gerektiren hadisedir.

buradan yıllarca görüşmedikten sonra beni arayıp yarım saat 'naber, nasılsın, çok özledim' muhabbeti yapıp sonra 'ben evleniyorum ve sen mutlaka orada olmalısın' diyen canım(!) arkadaşlarıma ve telefonda yalan söyleyemeyen bünyeme isyan ederim. yeter ulan. eski günlerin hatrını .., ben mi dedim gir o kadar masrafa diye! 1400 kişilik düğün yapmaz isem şerefsizim sözlük.