dünyada en çok tanınan türk mertebesindeki piyano virtüözü ve kompozitör kişilik. gündeme oturmuşluğu da oluyordur ara ara bazı çıkışlarıyla, tespitleriyle yani mektuplarıyla. fakat yaşadığı toprakların siyasi tarihinden biraz bihaber gibi gözüküyordur, bir çoğu gibi. 1945'ten önceki ve sonraki türkiye dir kastım. fakat sanatkar kişiliğinden dolayıdır bu, ha bir de duyarlılığı diyip geçmek istiyorum. ne yapalım, bir kızımız üniversite kapılarında sürünür başörtüsüyle, eşarbıyla; bir diğeri de istediği gibi giyemez eteğini. uzatmayayım, en azından yaşadığı toprakları seven ve bu topraklar için bir şeyler yapmaya çalışan bir insan. misal benim gibi kötümser ve banane demeyen bir insan. neden diye soran bir insan ve 'ötekileşmekten kurtulmak, ergenekon vs gibi paranoyalardan ve şeriat gibi travmalardan çıkmak, normal bir ülkede mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz' diyen bir insan. umut dolu güzel şeylerden dem vuran bir insan.
deniz baykal a ayar verdikten sora ayar manyağı edilmeye başlanmıştır kendisi. ama sanırım en büyük darbeyi bugün yedi , hıncal uluç da kendisini destekliyor bu mektupla ilgili.. bir insanın başına gelebilcek en zor durumlardan birisi olabilir hıncal uluç un desteğini almak..
emlakcı olabılır.
zamanında hande ataizi ile birlikte olarak toplumdaki entelektüel statüsünü yerle bir etmiş kişidir.
yurtdışından ülkenin siyasetine el atan sanatçıdır.
ilk eseri "black hymns" i 16 yaşında iken insanlara sunan.le figaro'nun 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olarak tanımladığı dünyaca ünlü piyano sanatçımız.
(alinti: kendisi hakikaten orada bekir coşkun'un anlattığı, göbeğini kaşıyan adam durumundadır benim gözümde. ve ben bundan, yani osman yağmurdereli'ler tarafından yönetilmektense... )
yakışmayan, olmayan
yakışmayan, olmayan
ayrıca dünyaca ünlü piyanistimiz dediğimiz ancak hiç birimizin dinlemediğinden emin olduğumuz ahmak. bu işler öyle dünyaca ünlüymüş de şöyleymiş de böyleymiş de ile olmaz, kim olursa olsun siktirsin gitsindir
kişisel fikrimizi belirtmek gerekirse, evet bizde farkındayız bazılarının beyinen hala ilkokulda ama bedenen maalesef üniversitede okuduğunu! ayrıca fazıl say akp kazandı- islamcılar kazandı ben gidiyorum demiştir, bunun ispatı da söz konusu tarihteki bütün gazetelerde mevcuttur. şimdi okuyalım, ali topu tut, fazıl avrupaya siktir git...
akp kazandı - islamcılar kazandı ben gidiyorum dememiştir asla ve kat-a.. okuduğumuzu anladık mı diye saçma sapan bir faaliyet vardı ya hani ilkokuldaykene, ben hep kızardım o aktiviteye.. meğersem işe yarıyormuş, zira üniversite sıralarında dirsek çürüten genç dimağlar dahi halen okuduklarıını - dinlediklerini anlamamaktalar. yada aklıma şu geldi, okumadan kulaktan dolma bilgilerle ahkam kesmek işin en kolayı diye kolaya mı kaçıyoruz ne..