kamusal alan – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
turkiye’ de türban meselesinden dolayı en çok tartışılan ve yanlış anlatılan kavramlardan biri. aslında düşünce dünyasına jurgen habermas tarafından 60’ lı yıllarda sokulmuş fakat 90’larda doğu bloku ulkelerinde meydana gelen kadife devrimlerden sonra yeniden ilgi görerek entelektüel çevreler tarafından çokça tartışılmaya başlanmıştır.

otoriter devlet yönetimlerine muhalif gösteriler düzenleyen halk kitlelerinin bu otoritelerin yıkılmasına ve demokrasiye geçmelerine yol açması sosyal bilimcilerin bunu sivil toplumun tartışma ve yurttaş etkinliğinden oluşan kamusal alanın aktif kuruluşu yoluyla, devlete karşı koyabileceğinin bir işareti olarak okumalarına sebep oldu.

habermas on sekizinci yüzyıl boyunca felsefe, iktisat, politika, ve toplumsal örgütlenmeye ilişkin temel sorunlar hakkındaki tartışmalardan ve entellektüel fikir paylaşımlarından oluşan aktif bir kamusal alanın var olduğunu ve bu etkinliğin biçimsel politika üzerinde etkisi olan bir potansiyele sahip olduğunu ileri sürer. insanlar burada toplanır hem arkadaşları hem de yabancılarla temel konuları tartışırlardı. ancak sanayi devrimi ve kapitalizmim yükselişiyle birlikte kitle iletişim araçlarının etkisi ve çağdaş döneme geçişiyle birlikte kamusal alanın tamamen ortadan kaybolduğunu belirtir.insanlar yaşadıkları toplumu etkin bir şekilde oluşturan konuşmacılardan ziyade konuşulan unsurlara dönüştüler.

sonuç olarak günümüzde jakoben mantıkla devletin hakimiyet alanı olarak tarif edilen kamusal alan aslında halkın özgürce fikirlerini dile getirdiği hakimiyet alanıdır. ancak fransız ihtilalinden sonra kurulan cumhuriyet yönetimlerinin halk ayaklanmalarından ortaya çıktığını düşünürsek günümüzdeki kamusal alan anlayışının, cumhuriyet anlayışlarının temellerini halka dayandırmasında yattığını düşünebiliriz. çünkü ortaya çıkan yönetimler de kamusal alanda ortaya çıkan tepkilerin eyleme geçmesinin sonucudur. dolaysıyla günümüzde dillendirilen kamusal alan tanımları egemenliğin halka ait olduğu gerçeğinin tezahürüdür. mesruiyetini de buradan alır
ıyk getirten iki kelime bileşimi

basiretsiz, önyargılı, ya da kötü niyetli insanların dillerinden düşüremedikleri ve de dilleri düşse dedirten iki kelime
gerizekalı yurdum entelijansiyasının bok yemesi yüzünden insanlar tarafından yanlış anlaşılan, onlara yanlış anlatılan kelimeler silsilesidir.

kamusal alan, özel alan ve özel sektör dışındaki her yerdir, her yeri içine alır. sivil toplum da girer bunun içine, devlet daireleri, okullar, parklar, sokaklar, caddeler vs vs. ama nedense insanların gözünde ulu, girilemez bir saha gibidir. kamusal alan diyince akan sular durur. öyle aksettirilmiştir işte. neyse, kamusal alan konusunda önemli olan, bu alanda çalışan kesimdir. dananın kuyruğunun koptuğu an budur. laiklik ve türban tartışmalarının odağı da budur, diyemeyeceğim, tam olarak bu olmamıştır. gerisi de demagojidir. gelir, geçer. geçmiştir de. ama kimin lehine.