nazim hikmet – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
"ben yanmasam,

sen yanmasan,

biz yanmasak

nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa

hava toprak gibi gebe

hava kurşun gibi ağır

bağır, bağır, bağır, bağırıyorum

koşun! kurşun eritmeye çağırıyorum "
ne ben sezarım,

ne de sen brütüssün...

ne ben sana kızarım

ne de zatın zahmet edip bana küssün..

artık seninle biz,

düşman bile değiliz..
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

''Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz.'' dedi Hikmet.

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,

bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral Vilyamson'un

66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali

Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.

"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi'' Hikmet

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt

hainiyim, ben vatan hainiyim.

vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

ben vatan hainiyim.

yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :

nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ
ınsan

ya hayrandır sana, ya dü$man.

ya hiç yokmu$sun gibi unutulursun

ya bir dakka bile çıkmazsın akıldan...

***

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor

Onlardan kalbime sevda geçmiyor

Ben yordum ruhumu biraz da sen yor

Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece

Kaçıyorum bugün senden gizlice

Kalbime baktım da işte iyice

Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim

Maziye karıştı şimdi yeminim

Kalbimde senin için yok bile kinim

Bence sen de şimdi herkes gibisin

***

Çekilmez bir adam oldum yine

Uykusuz, aksi, lanet

Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi

Azgın bir hayvan döver gibi

O gün çalışıyorum

Sonra birde bakıyorsun ki

Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü

Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün

Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün

Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet

Çekilmez bir adam oldum yine

Uykusuz, aksi, lanet

Yine her seferki gibi haksızım

Sebep yok olması da imkansız

Bu yaptığım iş ayıp rezalet

Fakat elimde değil

Seni kıskanıyorum.
bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına

inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat

olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve

yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme

yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya

hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı

neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile

karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.

yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her

zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. ıyi

halin cezanda indirim sağlamaz.

sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu

yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen

karşılığında mutlaka başka bir iddiayla

karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması

gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın,

güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.

"peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur

aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine

engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik

yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak

için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?

hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o

lüksü sonuna kadar yaşasın.

her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak"

yaşamayı Öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani,

yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu

hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir

eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken

de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin

sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif

verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında.

Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de

cabası....

sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun

asolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip

de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın

sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter

ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda

duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o

zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler

değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
(alinti: uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır.eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir. mezarı halen moskova'da bulunmaktadır. türkiye komünist partisi üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.)