staj yapmak deyimi

bu deyim hemen hemen her üniversiye öğrencisinin yapmak zorunda olduğu staj olayını temsil eder..sözde tecrübe edinmek amaçlı yapılan bu atraksiyon çoğu zaman çay getir-götür ve fotokopi işlerinden başka birşey değildir ama çoğu bölüm için zorunlu tutulur ki en azından öğrenci iş mekanının tozunu bi yutsun,zaten az olan yaz tatili iyice işkenceye dönsün!!hele bir de eşşek gibi ayak işlerine bakan öğrencilere para da verilmez ki bu da olayın son noktasıdır zaten..stajda yukarda söylediğim işler dışında bön bön oturularak da zaman harcanabilir..ayrıca erkekler için takım elbise,sakalsızlık ve efendi bir saç traşı zorunluluğu öğrenciyi hayatından iyice bezdirir ve 'nereye geldim lan ben' veya 'ne işim var lan benim burda şimdi yazlıkta olsam ne kaynatırdım'tarzında düşüncelere sevkeder

bütün gün saksı gibi oturup, gelen gidenin derdini dinleyip, abi gerçekten doğruymuş bize okutulanlar, üstelik daha çok okumam lazım çok bu meslekte bir bok olmak zor dedirten 2 ay.

(bkz:askeri kurum ve kuruluşlarda staj yapmak)

bugünlerde icat edene sık sık küfrettiğim deyimdir.ne gerek vardır efendim.okuldan 4 yılda ne öğreniyoruzdur ki bi yerden 20 günde bişey öğreneceğizdir.uykumuza yazıktır.yapmayındır etmeyindir.

(bkz:staj yapılan yerde msn ve vb sitelerin engelli olması)

(bkz:bir stajzede olarak dishy kartal 26)

staj yapan öğrencinin kendisini gerçektende o şirketin bir çalışanı gibi görüp sağda solda stajını anlatması durumu vardır ki daha bir fecidir..binbir torpiller telefonlar aracılığı ile girilen büyük şirketlerin mezuniyet sonrası da kendisine aynı buyuru aynı kolayık ile yapacağını zannedip,elini staj süresince sıcak sudan soğuk suya sokmayarak da çok çalışmış veya o şirkete pek faydalı olmuş izlenimi yaratmak ise ayrı bir tuhaflıktır..staj aslında böyle bir şeydir..deyimin amacı iş tecrübesi de olsa türkiye'de cafcaflı isimler altında boş otururak geçen ve raporunda hiç yapmadığı şeyler fütursuzca 30 sayfa yazmaktan ibarettir..(u: bir çoğu hatta 'ı için durum budur)(u: kandırmayın kendinizi)

edit:dikkat büyük şirketler...alınması gereken biri yok sözlüğümüzde..bu genel bir eleştiridir..torpil ile turkcell arge veya microsoft'da çalışan bir x kişisi görürsem o gün elini sıkar,sonrada bsg çekerim..(u: şu da var)(u: türkiye'de nitelikli elemanın torpile ihtiyaç duymaması)(u: gerçek budur)(u: tadını yaşayan bilir)

staj yaptığım yerde stajın ilk günü tüm stajyer öğrencilerden sorumlu görevli(u: isim vermem yasak)(u: swh) bişeyden bahsederken 'zaten aranızda torpili olmayıp kendi başvurusuyla kabul edilen varmı ki' diye sorması üzerine yanıtı kendisinin de cok iyi bildiği üzere kimseden ses çıkmaması şeklinde almıştır..ve yine stajın son günlerinde referansım olan rütbeli kişiye teşekkür mahiyetinde uğradığımda 'mezun olduğumda burda staj yapmamın yine buraya girmemde faydası olur mu' şeklinde soru yönelettiğimde aldığım cevabın kötü amaçla sormamama rağmen ve hiç böyle net bi cevap beklemememe rağmen 'sen bi mezun ol gel,gerisi kolay kısmı' şeklinde olması oldukça şaşırmama sebebiyet veren staj anılarımdandı..

(bkz:türkiyede sağlam torpilin her kapıyı açması sorunsalı)

(bkz:acı gerçekler)