trainspotting – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
renton(u: evan mcgregor) günün menüsünü sorar , 2 dakika içinde önüne gümüş tepside bir şırınga gelir . uzun süredir eroin kullanmayan renton için az biraz fazla bir dozdur . renton iğneyi yapar . o anda kamera yüzünden ayaklarına açıyla odaklanır . renton dışarı çıkar . bir süre sonra kırmızı halının üstünde yere yığılır , yerin dibine gömülmeye başlar ... işte o anda , tam o anda lou reed girer olaya ...

(bkz:perfect day)
b**nda boncuk arama deyimini b**nda hapmı arıyosun seklinde degistiren bide jankyden dost olmaz konusunu işlemiş film
posteri duvarımda asılı filmdir.

choose life. choose a job. choose a career. choose a family. choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players, and electrical tin openers. choose good health, low cholesterol and dental insurance. choose fixed- interest mortgage repayments. choose a starter home. choose your friends. choose leisure wear and matching luggage. choose a three piece suite on hire purchase in a range of fucking fabrics. choose diy and wondering who you are on a sunday morning. choose sitting on that couch watching mind-numbing sprit- crushing game shows, stuffing fucking junk food into your mouth. choose rotting away at the end of it all, pishing you last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked-up brats you have spawned to replace yourself. choose your future. choose life...
yönetmeni danny boyle senaristi irvin welsh olan iskoç arkadaş grubu gençlerin günlük sorunlarının esprili bir bakış açısından işlendiği, h temasının bokunun çıkarıldığı film. baş rolünde ewan mcgregor oynamıştır. klozete dalma ve yerin içine gömülmüş olarak tripte hastaneye taşınma sahnesi yarmaktadır. ydü sinema klübü tarafından 2005te akm de gösterilmiştir.