ne yazık ki şu anda ülkemi meşgul eden en önemli konu konumundadır. madde madde inceleyelim
mesele
- kişi hak ve özgürlüklerinin daha net bir biçimde anayasa ile güvence altına alınması, dolayısıyle inancı nedeniyle başörtüsü takan hiçbir öğrencinin eğitim alma hakkının engellenmemesi.
görüşlere bakalım
- bu özgürlük meselesidir ,tamam, amaaaa .
karşıt görüşlü pek çok insanın en azından bunu kabul ettiklerini biliyoruz. koca da bir ama ile birlikte,
ara sonuç: yapılan düzenleme hak ve özgürlük için yapılıyorsa doğrudur, aslı budur. genel kabul bu yönde. ama hala bir ama mız var
şimdi de ama tartışmasının oturtulduğu zemine göz atalım
- türban farz mı değil mi; kuranda var mı yok mu
sorulan soru budur, pek çok kimse konu hakkında fetva vermektedir. (u: fıkhi konulara girersek çıkamayız) (u: o yüzden atlıyorum) kanal türk ün pek çok kuran meali ile bunda yok bunda da yok ana konulu programlar yapması ilginç bir bakış açısının göstergesidir. deniz bey konu hakkında bazı cümleler sarfetmektedir. (u: başka bir soru işareti konusu uzatmayacağım)
asıl mesele yanlış sorular sorulduğunda yanlış cevaplar alınacağının bir örneği olmasıdır bu tartışmanın. çünkü mesele türbanın farz ya da arap geleneği olup olmadığında değildir; mesele bir kimsenin başörtüsü takmasının eğitimine engel teşkil edip edemeyeceği, bunun kişinin hakkı olup olmadığıdır.
o zaman asıl sorulması gereken soruya bakalım
kişinin başörtüsü takması sebebiyle okumaktan mahrum bırakılması kişinin hak ve özgürlüklerinin elinden alınması mıdır, değil midir?
soruna bu açıdan bakıldığında, başörtüsü ister kuranda yer alsın ister almasın, kişi başını ister kel olduğunu saklamak için örtsün ister saçlarını yıkamadığı için; kişinin hak ve özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı sonucuna ulaşır ve yapılan düzenlemeye karşı çıkılmaz.
(u: baskın oranı referans alan arkadaşlar için kendisinin bu yasaklamayı anlamsız bulduğunu belirtmek isterim) (u: aziz nesinden aziz nesin başlığı altında bahsetmiştik zaten)
yasal ve mantıki dayanağı olmayan, kimi için nefretin; kimi için önyargıların başlattığı bu tartışmaların en sakin ve zararsız bir biçimde bitmesi arzu edilmektedir.
mesele
- kişi hak ve özgürlüklerinin daha net bir biçimde anayasa ile güvence altına alınması, dolayısıyle inancı nedeniyle başörtüsü takan hiçbir öğrencinin eğitim alma hakkının engellenmemesi.
görüşlere bakalım
- bu özgürlük meselesidir ,tamam, amaaaa .
karşıt görüşlü pek çok insanın en azından bunu kabul ettiklerini biliyoruz. koca da bir ama ile birlikte,
ara sonuç: yapılan düzenleme hak ve özgürlük için yapılıyorsa doğrudur, aslı budur. genel kabul bu yönde. ama hala bir ama mız var
şimdi de ama tartışmasının oturtulduğu zemine göz atalım
- türban farz mı değil mi; kuranda var mı yok mu
sorulan soru budur, pek çok kimse konu hakkında fetva vermektedir. (u: fıkhi konulara girersek çıkamayız) (u: o yüzden atlıyorum) kanal türk ün pek çok kuran meali ile bunda yok bunda da yok ana konulu programlar yapması ilginç bir bakış açısının göstergesidir. deniz bey konu hakkında bazı cümleler sarfetmektedir. (u: başka bir soru işareti konusu uzatmayacağım)
asıl mesele yanlış sorular sorulduğunda yanlış cevaplar alınacağının bir örneği olmasıdır bu tartışmanın. çünkü mesele türbanın farz ya da arap geleneği olup olmadığında değildir; mesele bir kimsenin başörtüsü takmasının eğitimine engel teşkil edip edemeyeceği, bunun kişinin hakkı olup olmadığıdır.
o zaman asıl sorulması gereken soruya bakalım
kişinin başörtüsü takması sebebiyle okumaktan mahrum bırakılması kişinin hak ve özgürlüklerinin elinden alınması mıdır, değil midir?
soruna bu açıdan bakıldığında, başörtüsü ister kuranda yer alsın ister almasın, kişi başını ister kel olduğunu saklamak için örtsün ister saçlarını yıkamadığı için; kişinin hak ve özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı sonucuna ulaşır ve yapılan düzenlemeye karşı çıkılmaz.
(u: baskın oranı referans alan arkadaşlar için kendisinin bu yasaklamayı anlamsız bulduğunu belirtmek isterim) (u: aziz nesinden aziz nesin başlığı altında bahsetmiştik zaten)
yasal ve mantıki dayanağı olmayan, kimi için nefretin; kimi için önyargıların başlattığı bu tartışmaların en sakin ve zararsız bir biçimde bitmesi arzu edilmektedir.