ister istemez aklıma 'neden' sorusunu getirmiş önermedir.
türke türk propagandası yapan bireyin söylemi. devamında türkçe konuşmayanlarla görüşme, türkçe konuşulmayan ortamlara gitme, türkçe konuşmayan kişi/ortamlara nefret dol, nerde benim tüfeğim tarzı söylemlere yol açabilecek sakat bir zihniyetin önerisi. insanları asimile etme politikası yolunda dinlenme tesisi, bireysel ve toplumsal gelişimin kalbinde açılan derin bir yaradır. burada kaybedilme korkusu tüm toplumsal değerlerimizin üstüne inşa edildiği iddiasındaki türçe lisanıysa, hahayt der güler geçerim. canım kardeşim zaten türkiyede doğarak bu lisanı bir şekilde ediniyorsun daha ne dayatıyorsun içi boş kültürünle? türkçede sıçayım istersen ha nasıl olur?
bilindiği üzere türkiye birçok etnik gruptan oluşur ve bu insanlara zorla türkçe konuşun yapın edin demek kendi gibi olmayana, yeniliğe, çeşitliliğe sıfır tahammül sahibi, çok renkliliğin uyumunu bırakın hayal etmeyi, aklının bir köşesinden geçtiğinde kanlı rüyalardan uyanan, ülkesini sevmenin onu oluşturan etmenleride sevmek, ona birşeyler katmak olduğunu idrak edememiş, yemek, içmek, nefes almak, sıçmak için sadece bir omurilik yeterli olduğu halde her nasılsa bir beyin sahibi olmuş düpedüz faşist bir zihniyetin eylemidir. insanları özgür bırakıp kendi tercihlerini seçme, kendi beyinlerini geliştirbilme şansını verdiğimiz gün zaten böyle saçma dayatmalara gerek kalmayacak, ha vermeyipte baskı uygularsak her yeri depremlerle sarsılan, istedikleri uğruna ülkesine ihanet eden, onları aydınlık yarınlara götürecek olanın beyinden yoksun kör koyunların çobanı olduğuna inandıkları bir kaos ortamını andıracaktır türkiyem, ama insanlık bir yolunu bulacaktır. bu eylem içinde olan kişilerin gözümde hitlerden yada mussoliniden hiç bir farkı yoktur. ben çayımı ince bellide içerim (u: yalan söyledim az geliyor ince bellide kupa tercih ediyor sosyetik genlerim)