1982 anayasasi – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
(u: alıntı)

1982 anayasası olarak bilinen anayasa, türkiye cumhuriyetinin hâlihazırdaki anayasasıdır. 12 eylül 1980 darbesi sonrasında hazırlanmış ve 18 ekim 1982 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.türkiye cumhuriyetinin 1921,1924 ve 1961 tarihli anayasalarının ardından 1980-1983 arasında yönetimi elinde bulunduran askeri cunta idaresi altında kaleme alınmıştır.son olarak 2004te ab reformları çerçevesinde kısmi değişikliklere konu olmuştur.
darbeyle hazırlanan 1961 anayasası nın aksine baskıcı,bireyi devlete değil;devleti bireye karşı koruyan,memurların..vs tüm haklarını eliden alan ve referandumunda kullanılan ince zarflar sebebiyle kimin ne oy attığının görülmesi sonucu kabul etmek istemediği halde evet oyu verenlerin de olduğu sivil anayasa ya dair umutlarımı bundan daha kötüsü olamaz hehalde gibi bir saikle arttıran anayasa
dönemin anayasalarının belli bir ölçüde derlenmiş yasasıdır..tamami ile askeri değildir..neticede geçerli 1982 anayasısının bunca düzenleme üzerine hala asker anayasası olarak anılmasıda eneteresandır..
enteresan başlangıç bölümüne sahip olan anayasa. aynen aktarayım.

türk vatanı ve milletinin ebedî varlığını ve yüce türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu anayasa, türkiye cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önderve eşsiz kahraman atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve o’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;

dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, türkiye cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız türk milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

kuvvetler ayrımının, devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

(değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) hiçbir faaliyetin türk millî menfaatlerinin, türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

her türk vatandaşının bu anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

topluca türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

fıkır, ınanÇ ve karariyla anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,

tÜrk mılletı tarafindan, demokrasiye âşık türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.