tbmm insan hakları inceleme komisyonu tarafından alınan kararla bm insan hakları konseyi, avrupa konseyi insan hakları başkomiserliği ve avrupa parlamentosu insan hakları alt komisyonu na gönderilmek üzere hazırlanan ve tbmm de kısa bi süre kriz yaşatsa da oybirliğiyle kabul edilen metin.
tbmm de grubu bulunan başkan vekilleri, bdp den ayla akat ata, chp den kemal anadol, mhp den de oktay vural imza atarken, akp grup başkan vekili suat kılıç metni partisi adına imzalamayacağını söylemiş ve sanırım rahatsızlık veren ve itiraz edilen, kısa bi süre sonra da değiştirilen cümle ise (alinti: meclis, hükümetin askeri ve ekonomik tedbirler almasını beklemektedir.) bu ifadenin dönüştüğü hal ise, (alinti: tbmm, türk hükümeti nden, israil ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerimizi gözden geçirmesini ve gerekli etkin önlemleri almasını beklemektedir.) budur.
yani, ifadenin ekşiliği tatlı bi şerbetle yumuşatılmıştır.
öyle asarım, keserim be heyt de bree diye anıran külhan hanım bey efendisi tavırları diplomasi de sizi rezil rüsva eder. yok öyle bi şey, kaçıncı yüzyıldayız lan. yumuşak güç unsurları kullanılıyor artık, yani diplomasi, ekonomik, siyasi yaptırımlarla bu işler yürüyor. askeri güç artık sadece bi caydırıcılık unsuru. savaş mavaş yok lan çığırtkan asker doğan türk milleti. hem dış politikanda mı haberin yok be deyyus, yurtta sulh cihanda sulh un anlamını, altında yatanı da mı bilmiyorsun kavruk. yahu madem bu kadar politiya düşkün bi memleketiz, bunları neden araştırmıyoruz, yarım aklımız neden almıyor bunları anlamıyorum anasını satıyım.
neyse, memleketin son yıllarda içinde bulunduğu bölgede liderlik rolünü üstlendiği veya üstlenmek istediği uzman azmanları tarafından sürekli vurgulanıp duruyor. bu anlamda yaşanan bu olay türkiye için ciddi bi test. bu olayı nasıl aşacağı, liderlik vasfına ne derece sahip olduğu, bu sorunu çözerken izlediği yol vs.
işte bu metin de güzel bi gözdağıdır. diplomatik görüşmeler devam ederken amaca ulaşmak için kullanılan araçtır. e tabii bi de, işin şu kısmı var. bilirsiniz ki, seferberlik ve savaş ilanı meclisten çıkar. ama işin katakullisi, dolaylaması da burada bana kalırsa, ya da bende algılama uçtu uçtu kuş uçtu kıvamında. neyse, metnin gönderildiği kurumlara dikkatinizi çekerim.
son olarak, bu metin dahi nasıl kenetlemiştir tüm bütün hepsi meclisi, halkın alayını. hiç bilmiyordum memlekette insan hakları kültürünün bu kadar geliştiğini. yönetici elitlerimiz de tastamam halkımız da gözlerimi yaşarttı. yine beni şaşırttınız, hadi yarın kürtleri tanıyoruz temalı, yok yok bu olmadı, heh lgbt bireyler için kitlesel bi eylem yapalım ya da devlet aygırının öznesine karşı el ele yürüyelim. ne dersiniz.
tbmm de grubu bulunan başkan vekilleri, bdp den ayla akat ata, chp den kemal anadol, mhp den de oktay vural imza atarken, akp grup başkan vekili suat kılıç metni partisi adına imzalamayacağını söylemiş ve sanırım rahatsızlık veren ve itiraz edilen, kısa bi süre sonra da değiştirilen cümle ise (alinti: meclis, hükümetin askeri ve ekonomik tedbirler almasını beklemektedir.) bu ifadenin dönüştüğü hal ise, (alinti: tbmm, türk hükümeti nden, israil ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerimizi gözden geçirmesini ve gerekli etkin önlemleri almasını beklemektedir.) budur.
yani, ifadenin ekşiliği tatlı bi şerbetle yumuşatılmıştır.
öyle asarım, keserim be heyt de bree diye anıran külhan hanım bey efendisi tavırları diplomasi de sizi rezil rüsva eder. yok öyle bi şey, kaçıncı yüzyıldayız lan. yumuşak güç unsurları kullanılıyor artık, yani diplomasi, ekonomik, siyasi yaptırımlarla bu işler yürüyor. askeri güç artık sadece bi caydırıcılık unsuru. savaş mavaş yok lan çığırtkan asker doğan türk milleti. hem dış politikanda mı haberin yok be deyyus, yurtta sulh cihanda sulh un anlamını, altında yatanı da mı bilmiyorsun kavruk. yahu madem bu kadar politiya düşkün bi memleketiz, bunları neden araştırmıyoruz, yarım aklımız neden almıyor bunları anlamıyorum anasını satıyım.
neyse, memleketin son yıllarda içinde bulunduğu bölgede liderlik rolünü üstlendiği veya üstlenmek istediği uzman azmanları tarafından sürekli vurgulanıp duruyor. bu anlamda yaşanan bu olay türkiye için ciddi bi test. bu olayı nasıl aşacağı, liderlik vasfına ne derece sahip olduğu, bu sorunu çözerken izlediği yol vs.
işte bu metin de güzel bi gözdağıdır. diplomatik görüşmeler devam ederken amaca ulaşmak için kullanılan araçtır. e tabii bi de, işin şu kısmı var. bilirsiniz ki, seferberlik ve savaş ilanı meclisten çıkar. ama işin katakullisi, dolaylaması da burada bana kalırsa, ya da bende algılama uçtu uçtu kuş uçtu kıvamında. neyse, metnin gönderildiği kurumlara dikkatinizi çekerim.
son olarak, bu metin dahi nasıl kenetlemiştir tüm bütün hepsi meclisi, halkın alayını. hiç bilmiyordum memlekette insan hakları kültürünün bu kadar geliştiğini. yönetici elitlerimiz de tastamam halkımız da gözlerimi yaşarttı. yine beni şaşırttınız, hadi yarın kürtleri tanıyoruz temalı, yok yok bu olmadı, heh lgbt bireyler için kitlesel bi eylem yapalım ya da devlet aygırının öznesine karşı el ele yürüyelim. ne dersiniz.