ey kadınlar! gözlerinizi açınız ve etrafınıza bir bakınız. Çevrenizde hangi akıllı kadın, kocası tarafından en az bir kez şiddet görmemiştir?
kadınlara uygulanan şiddetin türü ne isterse olsun; psikolojik, fiziksel ya da cinsel.. şu bir gerçek ki; akıllı bir kadının, erkek tarafından şiddete uğraması kesinlikle “çenesini tutmayı bilmediği” içindir.
şu çenesini tutamayan kadınları bilirsiniz: eşli gittikleri toplantılarda, fikirlerini kadın oldukları için değil, birey oldukları için söylerler. odada bulunanları, fikirleriyle çevresine toplar ve insanların olaylara daha farklı bakmalarına yardımcı olur. ancak toplantı bitip de eve geldiklerinde erkek, -kendisini küçük düşürdüğü ve kendisine itaatkar olmadığı gerekçesiyle- kadına psikolojik istismarda bulunur. yani kadını eliyle değil diliyle döver.
kadının dışarıya ait bir dünyası var ise, bu potansiyel bir tehlikedir bazı erkekler için. kadının çalışıyor olması ve eve para getiriyor olması bir yana, faraza, eşinin kafa ve kol gücüyle kazandığı maaşının yüksek olması da, erkeği çileden çıkaran bir diğer husus..
zira erkekler, kadının kendilerinden çok kazanmasını, ilişkilerine ket vuruluyormuş hissine kapılarak, zamanla problem yaratırlar ve dengeler bozulur. ancak ada’da yapılan, kadına şiddet araştırmasının sonuçlarına bakıldığında, çalışan kadının da, evde oturan kadının da hemen hemen aynı şiddete maruz kalmasını neye yormak lazım bilemiyorum.
erkeklerin akıllı kadınları sevmedikleri; zeki ve akıllı kadınlarla evlenmeleri halinde, evliliklerini sürdürmek için mücadele edenlerin, kadınlar olduğunu biliyorum. zira yakın çevrem mutsuz, evli ve akıllı kadınlarla dolu...
erkekler ne yazık ki aptal kadın seviyor.. akıllı kadınlara itibar eden yok.
kadınlara uygulanan şiddetin türü ne isterse olsun; psikolojik, fiziksel ya da cinsel.. şu bir gerçek ki; akıllı bir kadının, erkek tarafından şiddete uğraması kesinlikle “çenesini tutmayı bilmediği” içindir.
şu çenesini tutamayan kadınları bilirsiniz: eşli gittikleri toplantılarda, fikirlerini kadın oldukları için değil, birey oldukları için söylerler. odada bulunanları, fikirleriyle çevresine toplar ve insanların olaylara daha farklı bakmalarına yardımcı olur. ancak toplantı bitip de eve geldiklerinde erkek, -kendisini küçük düşürdüğü ve kendisine itaatkar olmadığı gerekçesiyle- kadına psikolojik istismarda bulunur. yani kadını eliyle değil diliyle döver.
kadının dışarıya ait bir dünyası var ise, bu potansiyel bir tehlikedir bazı erkekler için. kadının çalışıyor olması ve eve para getiriyor olması bir yana, faraza, eşinin kafa ve kol gücüyle kazandığı maaşının yüksek olması da, erkeği çileden çıkaran bir diğer husus..
zira erkekler, kadının kendilerinden çok kazanmasını, ilişkilerine ket vuruluyormuş hissine kapılarak, zamanla problem yaratırlar ve dengeler bozulur. ancak ada’da yapılan, kadına şiddet araştırmasının sonuçlarına bakıldığında, çalışan kadının da, evde oturan kadının da hemen hemen aynı şiddete maruz kalmasını neye yormak lazım bilemiyorum.
erkeklerin akıllı kadınları sevmedikleri; zeki ve akıllı kadınlarla evlenmeleri halinde, evliliklerini sürdürmek için mücadele edenlerin, kadınlar olduğunu biliyorum. zira yakın çevrem mutsuz, evli ve akıllı kadınlarla dolu...
erkekler ne yazık ki aptal kadın seviyor.. akıllı kadınlara itibar eden yok.