lenfosit b – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
bugün derste öğrendiğime göre, lenfositler lenfosit b ve lenfosit t olarak ikiye ayrılır.(u: swh) işte bu b olanı.
üşenmeyip araştırmam neticesinde siz değerli okuyucuların ömr ü hayatı boyunca hiç bi işine yaramayacak, gereksiz bilgileri tembelliğime rağmen kesip yapıştırdım.

alın teri yapacaktım ki tıp mevzuun da pek maharetli ve meraklı olmadığımdan dolayı. (bkz:googlem sağolsun) diyorum.

öncelikle dünyanın en yüzeysel insanı olarak möl möl başlığa bakınca sanki hakaret gibi duruyor.

-len allahın fositi ne bakıyon.

+lanlı lunlu konuşma, burdan bi göçerim sana. iltihap kaplar heryerini. .

ardından da bu gereksiz bilgileri verince tam olacak... zamanında ehliyet sınavı için de böyle gereksiz, luzumsuz bilgiler öğretilirdi. piston, karbüratör, dört zamanlı motor ... bu öğrenilenler ne halta yarayacaksa. yazın yolda giderken arabanız su eksiltti hararet artık tavan yaptı sonunda da motoru yaktınız diyelim yada piston yatak sardı ve motor elinizde kaldı. ne zkime yarayacak sizin pistonun , karbüratörün ne olduğunu öğrenmeniz. hiç bir işe. pistonun ne olduğunu biliyorsunuz diye araba çalışacak mı? yada orda tamir edebilecek misiniz;? hayır. e ne diye öğretilir peki böyle gerekli gereksiz, lüzümlu luzumsuz bilgiler.işinize yarayacak olan arabada ne olup bittiğinden haberiniz olmasını sağlayan ön konsol değil midir? yağın arabada ne işi yaradığını öğrensen ne geçecek eline. boyun mu uzuycak bakiyim. eşşek herifler ya. gece gece sinir stres yaptılar bende..

az sonra verceğim bilgiler de aynen böyle gereksiz, lüzümsuz okuma israfı olacaktır. ama buraya kadar okuduysanız bence çok sabırlı bi insan evladısnız. yada şu anda hiç bir işiniz yok ve bu gereksiz yazıyı okumakla iştigal ediyorsunuz. zaten hayat bir gerekzislikler yumağı değil midir a dostlar? insan sürekli kendini meşgul edecek gerkesiz işlerle uğraşır. bu uğraştığı işlerden birinde de zevk alırsa bununla uğraşmaya devam eder. futbol, müzik, yada televizyon da böyle değil midir azizim. beyni meşgul edecek ve düşünmeden alıkoyacak her şeye bayılırız doğrusu biz. insanoğlu kendisiyle alakadar olmasa bile herşeyi öğrenmeye çalışır. neyse bu kadar laf kalabalığı ettik artık araştırmanın neticesini verelim. öğrensin keratalar. amanda büyümüşler de lenfositleri de öğrenirlermiş.

konar göçer bi hücre efenim bu. bizim ilk zamanlardaki halimize benziyor yada ilkel kominal toplum yaşantısını hala sürdürmeye çalışan çingene gibi bişe işte. kanda veya bağışıklık sisteminin doku ve organlarında (lenf bezi, dalak, timus gibi) bulunan, iltihabi hadiselerin olduğu bölgelere göç etme kabiliyetindeki hücre.

lenfoit dokular (lenfosit yerleşim bölgeleri) birincil (primer) ve ikincil (sekonder) lenfoit dokular olmak üzere ikiye ayrılır. 1. primer lenfoit dokular: kemik iliği (kuşlarda kursak kesesi) ve timustur. 2. sekonder lenfoit dokular ise; dalak, lenf düğümleri ve sindirim kanalındaki epitel örtüsü altında bulunan lenfoit dokulardır. lenfositler primer lenfoit dokularda farklılaştıktan sonra çoğalmak üzere sekonder lenfoit dokulara göç ederler ve özel (spesifik) bağışıklık cevaplarını sekonder lenfoit dokulardan verirler. böylece vücut, yabancı madde ve mikroplara karşı savunulur. lenfositler çaplarına göre büyük, orta ve küçük olarak sınıflandırılırlarsa da çapları oldukça değişkenlik gösterdiğinden bu sınıflama pek iyi değildir. lenfositler ortalama 10 mikron çapındadırlar. bunun yerine lenfositleri yüzey özellikleri, görevleri (fonksiyonları) ve elektron mikroskoptaki görünüşlerine göre t ve b lenfositler şeklinde sınıflamak daha uygundur. b lenfositleri antikor cevabını (salgılama şeklinde) verirler. t lenfositleri ise hücresel bağışıklık cevabında ve bütün bağışıklık cevaplarının (hücresel antikor) düzenlenmesinde rol alırlar. her iki lenfosit türü de vazife görürken makrofajlarla yakın ilişki içindedirler. t ve b lenfositlerinin lenfoit dokularda yerleştikleri bölgeler de farklılık gösterir. bununla beraber her iki lenfosit tipinin de aynı ana hücrelerden geliştiği son araştırmalarda bulunmuştur. dinlenme halinde yuvarlak olan bu hücreler yabancı bir maddeyle (antijenle) uyarıldıklarında daha büyük, hızla bölünen ve çoğalan hücrelere dönüşürler. bunlara lenfoblast denir. böylece verdikleri bağışıklık cevabının daha şiddetli ve etkili olmasını sağlarlar.

kaynak: rehber ansiklopedisi
daha yazılarını okumak kısmet olmasa da an itibari ile çömez olan yuserdır. ne yazık ki daha vampir olamamıştır.