öncelikle günümzde bayanların taktığı türban deil başörtüsüdür.
herkes bir kültür içinde doğar. türkiyede iseniz kürt, türk. çerkez, laz alevi veya sunni olabilirsinz. bu sizin tercihiniz deildir ve nasıl bir aileden geliyorsanız o ailenin dini veya seküler (u: yani dünyevi) ananelerini alırsınız. bu sizin bir şeye kültüre, dile vs ye ait olduğunuzu gösterir. eğer ait olduğunuz kültür, dini ritüellerini mümkün olduğunca yerine getirmeye çalışıyorsa (u: allah inancı olan bir kavim için) tahriften uzak bir din algısı var demektir.
şimdi bazı arkadaşlarımız atıp tutmaktadır ki başörtüsü yoktur. sadece islamda vardır falan filan. böyle bi kanıya nerden vardıkları cidden tarafımdan merak edilmektedir. eğer böyle bi kanıya varmak gerekirse yıllarını dini araştırmaya vermiş ilahiyat prof.larının vermesi gerekirdi. şimdi kimisi diyecek zekeriya beyaz, yaşar nuri var die. onlar rejimin adamlarıdır, (u: sistem tarafından idare edilmektedirler)
başörtüsünün tarihçesi insanın yaratılışına kadar dayanır ki diğer semavi dinlerde de mevcuttur. rahibelerin takması da bunun açık bir delilidir. hristiyanlık başörtüsü konusunda sadece rahibelerin örtmesi yönünde bir tahrife uğramıştır.
ve allahın kıyamete kadar koruyacağı islam dinin emridir ve kuranda açık bir şekilde ifade edilmektedir:
"ey peygamber; eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, cilbablarını üzerlerine sıkıca örtünsünler. böylesi onların (iffetli olarak) tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha elverişlidir. (azhap suresi-ayet 59)
"mümin erkeklere söyle, gözlerini önlerine indirsinler ve avret yerlerini korusunlar. [nur 24/30]
"mümin kadınlara da söyle, gözlerini önlerine indirsinler ve avret yerlerini korusunlar. [nur 24/31]
yine bazı arkadaşlarda şöyle bir kanı vardır. başörtüsü ahlakın simgesiymiş gibi algılanması. başörtülülerin böyle bir düşüncsi asla yokur. allah kalplerdekini en iyi bilendir.
başörtüsünün annelerimz zamanında olduğu gibi geleneksel bir tavır olarak takıldığı çok saçma bir ithamdır en az siyasal simge olduğu kadar. hiç kimse siyasal bir simge olarak tüm yaşantısını başörterek geçiremez. bunu yapabilmesi (seküler anlamda) para veya dünyevi bir getiri karşılığında olmasını gerektirir. atıyorum okulda gördüğünz hiçbir başörtülü arkadaş kıbrısın yazınki o cehennem sıcağında sırf siyasal simge olarak takıyormuşuz die başını örtmüyo. ya da macera olsun die kıbrısa okumaya gelmiyo. demekki inandığı değerler var ve buna mukabil kıbrıs gibi bir yerde okumayı göze alabiliyorlar.
her insan bişeylere inanır ve inandığı şeyleri de yaşamak ister. inandığı şeyi yaşayamayan bir insana başta kendisine olan saygısını yitirir. bırakın herkes dilediğini yapsın.
edit: sözlük kurallarına aykırı bir yazı olmuş olabilir diğer bazı arkadaşlarınki gibi. benin de temennim onlarınkiyle aynı. moderatör arkadaşların bu yazımı sözlükteki düşünce özgürlüğü açısından silmemelerini istirham ediyorum.
herkes bir kültür içinde doğar. türkiyede iseniz kürt, türk. çerkez, laz alevi veya sunni olabilirsinz. bu sizin tercihiniz deildir ve nasıl bir aileden geliyorsanız o ailenin dini veya seküler (u: yani dünyevi) ananelerini alırsınız. bu sizin bir şeye kültüre, dile vs ye ait olduğunuzu gösterir. eğer ait olduğunuz kültür, dini ritüellerini mümkün olduğunca yerine getirmeye çalışıyorsa (u: allah inancı olan bir kavim için) tahriften uzak bir din algısı var demektir.
şimdi bazı arkadaşlarımız atıp tutmaktadır ki başörtüsü yoktur. sadece islamda vardır falan filan. böyle bi kanıya nerden vardıkları cidden tarafımdan merak edilmektedir. eğer böyle bi kanıya varmak gerekirse yıllarını dini araştırmaya vermiş ilahiyat prof.larının vermesi gerekirdi. şimdi kimisi diyecek zekeriya beyaz, yaşar nuri var die. onlar rejimin adamlarıdır, (u: sistem tarafından idare edilmektedirler)
başörtüsünün tarihçesi insanın yaratılışına kadar dayanır ki diğer semavi dinlerde de mevcuttur. rahibelerin takması da bunun açık bir delilidir. hristiyanlık başörtüsü konusunda sadece rahibelerin örtmesi yönünde bir tahrife uğramıştır.
ve allahın kıyamete kadar koruyacağı islam dinin emridir ve kuranda açık bir şekilde ifade edilmektedir:
"ey peygamber; eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, cilbablarını üzerlerine sıkıca örtünsünler. böylesi onların (iffetli olarak) tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha elverişlidir. (azhap suresi-ayet 59)
"mümin erkeklere söyle, gözlerini önlerine indirsinler ve avret yerlerini korusunlar. [nur 24/30]
"mümin kadınlara da söyle, gözlerini önlerine indirsinler ve avret yerlerini korusunlar. [nur 24/31]
yine bazı arkadaşlarda şöyle bir kanı vardır. başörtüsü ahlakın simgesiymiş gibi algılanması. başörtülülerin böyle bir düşüncsi asla yokur. allah kalplerdekini en iyi bilendir.
başörtüsünün annelerimz zamanında olduğu gibi geleneksel bir tavır olarak takıldığı çok saçma bir ithamdır en az siyasal simge olduğu kadar. hiç kimse siyasal bir simge olarak tüm yaşantısını başörterek geçiremez. bunu yapabilmesi (seküler anlamda) para veya dünyevi bir getiri karşılığında olmasını gerektirir. atıyorum okulda gördüğünz hiçbir başörtülü arkadaş kıbrısın yazınki o cehennem sıcağında sırf siyasal simge olarak takıyormuşuz die başını örtmüyo. ya da macera olsun die kıbrısa okumaya gelmiyo. demekki inandığı değerler var ve buna mukabil kıbrıs gibi bir yerde okumayı göze alabiliyorlar.
her insan bişeylere inanır ve inandığı şeyleri de yaşamak ister. inandığı şeyi yaşayamayan bir insana başta kendisine olan saygısını yitirir. bırakın herkes dilediğini yapsın.
edit: sözlük kurallarına aykırı bir yazı olmuş olabilir diğer bazı arkadaşlarınki gibi. benin de temennim onlarınkiyle aynı. moderatör arkadaşların bu yazımı sözlükteki düşünce özgürlüğü açısından silmemelerini istirham ediyorum.