lost – ydü sözlük – kibris ta bir sözlükcük | artik haber daha yakin
s05e11 whatever happened, happened

uzun zamandır bekledigim ve daniel'i görmeyi umduğum bölümdü, gene daniel'sız geçti..

desmond ve penny'den hala haber yok.

son bir haftadır belki bir şey çıkar diye back to future serisine sarmıştım, hurley'nin back to future göndermeleri harikaydı.

hurley ve miles'ın zaman yolculuğu hakkındaki teorileri lost fanları arasında geçer gibiydi.

kate'in ben'i the others'a götürmeden önce, ben'in karavanda 'babama üzgün olduğumu söyle' gibi laflar etmesi ben'in çocuk saflığını gösteriyordu ve masumiyetini nasıl yitirdiğini gördük.

diger forumlarda, sözlüklerde geçen teorilerde, jack ben'i ameliyat etseydi, ben gene the others'a katılır mıydı gibi laflar vardı..

jack'in zaten ben'i ameliyat etmemesi gerekiyordu, ben'in zaten gitmesi gereken yer the others'dı..

burda daniel'in zamanı değiştiremezsin ile ne demek istediğini bir kere daha gördük.

miles ve hurley arasında geçen konuşmada da bir şey dikkatimi çekti, miles 'bu konuşma zaten yapıldı, sadece şu an seninle benim aramda yapılıyor' benzeri bir laf etti.

benim fikrim, bu olaylar zaten geçmişte bir şekilde yaşandı, bizimkiler sadece bu olaylarda rol alan kişilerin yerlerine geçtiler, bir nevi adanın geçmişine tanıklık ediyorlar.

bir önceki entryde bahsedilen, bölümün son karesindeki 'welcome to the land of the living' sözü süper ötesiydi..

biraz da magazinsel bilgi verelim;

kate bu bölümde şamar oğlanına döndü, jack'in 'sen benim eski halimi de sevmedin', sawyer'ın 'zaten senle ben yürütemezdik', ismi neydi unuttum(u: sawyer'ın kızının anası
'un 'senin aaron'a ihtiyacın vardı, sawyer kalbini kırmıştı, başka nasıl tamir edebilirdin' gibi sözleri ve kate'in aaron'u terkedişiyle bölüm benim için biraz sentimental geçti.

kate'in de adaya neden geri döndüğünü öğrendik..

kate'in aaron'a olan özlemi, öksüz ben'e yardım etmek için kan vererek ve hayatını kurtararak biraz olsun dinmiştir umarım.

son olarak, kate'e ne jack'ten ne sawyer'dan hayır var, bu gidişle kapıcı roger'la işi pişirecek gibi benden söylemesi..)